26 Kasım 2010 Cuma

TÜRKMENİSTAN'DA DANS EDEN HAVUZ :)

İnsanın içini kıpır kıpır eden hareketli bir müzik eşliğinde, gökdelenlerin önünde güzel bir havuzda, ahenk ve uyumla dans eden fıskiyelerle başlayan gerçekten muhteşem, muhteşem, muhteşem bir gösteri.

O fıskiyelerin arasında yüzmek ne kadar güzel olurdu değil mi ?

Fazla söze gerek yok, sadece seyretmek yeterli. :)

7 Kasım 2010 Pazar

ANNE KEDİ YAVRULARI VE YAVRULARI :)

Uzun bir aradan sonra, şimdi bizim mahallenin anne kedisinden ve yavrularından bahsetmek istiyorum. Kedileri ne kadar çok sevdiğimi ilk yazımda belirtmiştim. (Ama sadece sokakta, evde değil.)

Aradan geçen zaman içinde benim daha önce bahsettiğim 7 yavru kedi neredeyse anneleri kadar büyüdüler, kocaman oldular ve şimdi sadece 3 tanesi kaldı, diğerleri dağıldı. Bu arada anne kedimiz 5 yavru daha yaptı (fabrika mubarek) :)) şimdi onlar da biraz büyüdüler. İlk zamanlarda anne kedi yeni doğan yavrularla daha çok ilgilendiği için büyük yavrular resmen onları kıskandı. Daha sonra hepsi yavaş yavaş birbirlerine alışarak, hep birlikte yaşamaya başladılar.
Şimdi (1 anne kedi+3 eski yavru kedi+5 yeni yavru kedi=9 kedi) Bunlar hep birlikteler, birbirlerine öyle alıştılar ki büyüyen yavrular, küçük yavrular hepsi içiçeler, hep birlikte uyuyorlar, sanki kedi yumağı, başka bir kediyi de asla yanlarına sokmuyorlar, patileriyle kovuyorlar.

Onları seyretmeye doyum olmuyor. Ben de gelip geçtikçe onların artistik fotoğraflarını çekiyorum. Bir kedi albümü yaptım diyebilirim. Onlarda artık resimlerinin çekilmesine alıştılar, sanki poz veriyorlar. :) Buradan hepsini yayınlamak isterdim ama ancak bu kadarını yayınlayabildim.


Ve kedi köpek anne olmasın derler ya, geçen gün bir baktım küçük yavruyla birlikte büyük yavru kedi de annesini emmiyor mu? Şaşırdım kaldım, böyle bir şey ilk defa gördüm, olamaz dedim, yanlarına gittim iyice baktım ve gördüklerim doğruydu. Şaşkınlığım uzun süre devam etti. Onları seyretmeye doyum olmuyor.
İşte bu seferki kedi hikayem de bu kadar. :)
Hoşça kalın, sevgiyle kalın. :)